İç Tehditler Döngüsel Dönüşümü Yavaşlatıyor!
Döngüsel ekonomiye geçiş tüm sistemlerin baştan aşağı değişmesini gerektirir. Çizgisel sistemlerde yapılacak yüzeysel değişiklikler günü kurtarıyor görünse de döngüsel süreçlere geçişte yetersiz kalıyorlar. Bu sebeple de, tüm değişim ve inovasyon süreçlerinde olduğu gibi, risk almaktan kaçınmak özellikler girişimler için büyük bir güçlük yaratıyor.
Motivasyon hem girişimler hem de zorlu değişim süreçlerinden geçen kurucular için büyük önem taşıyor. Finansal olarak güçlenmek isteyen girişimlerin yatırımcıların dikkatini çekmesi gerekiyor, fakat döngüsel ekonomi veya sürdürülebilirlik üzerine kurulu iş modelleri yatırımcıların ilgi alanına pek girmiyor. Bu yüzden, “para getirmeyecek” yeşil iş modelleri üzerine çalışan girişimlerin motivasyonunu kaybetmemesi gerekiyor.
Döngüsel iş modellerinin maliyetinin geleneksel süreçlere göre daha fazla olması günün sonunda tüketici fiyatlarına da yansıyor. Artan fiyatların satışları düşürmesi ne yazık ki finansal olarak olumsuz bir etki yaratıyor. Aynı zamanda sürdürülebilir iş modellerinin henüz sektörde yeni bir açılım olması ve kanıtlanmış kar marjlarına sahip olmaması yatırım perspektifinden de işleri zorlaştırıyor.
Genel görüşün aksine, bir girişimin kuruluş aşaması diğer tüm süreçlere göre daha önemli ve daha zorludur. Özellikle döngüsel iş modeline geçiş gibi yoğun ve zorlu kararlar içeren değişimlerde olaylara aynı pencereden bakan bir kurucu ekibin olması çok önemlidir. Aksi takdirde, fikir ayrılıkları girişimlerin iş modellerini sürdürülebilirlikten uzaklaştırmalarına sebep olabilir.
Döngüsel ekonomiye geçiş doğa dostu olduğu kadar sosyal anlamda da bir değişim ifade eder. Özellikle bu noktada sürdürülebilir iş modelleri konusunda yeterli deneyime sahip iş gücü eksikliği girişimlerin karşı karşıya kaldığı önemli sorunlardan biri. Çözümü de eğitim sistemlerinin baştan aşağı yeniden kodlanmasından geçiyor.
Girişimlerin çevik ve kolay adapte olabilir niteliği döngüsel ekonomiye geçişte öncü olmalarını sağlayan önemli özellikler. Fakat bu özellikler çizgisel iş modellerinin getirdiği büyüme oranları ile paralel şekilde düşüş gösteriyor. Bu yüzden de operasyonel olarak gelişmek girişimlerin sürdürülebilir modellere geçiş süreçlerinde onlara zorluk çıkarabilir gibi görünüyor.
Engeller Nasıl Aşılabilir?
Yukarıda sıralanan zorluklar yalnızca döngüsel ekonomiye geçişte değil, tüm sistematik inovasyon süreçlerinde girişimlerin karşısına çıkıyor. Fakat bu zorlukları aşmak için alınabilecek birtakım stratejik kararlar da yok değil.
• İnsan Odaklı Yaklaşım
Yukarıda belirtilen engellerin hepsi çizgisel ekonomi zihniyetinden kaynaklanan sorunlar. Dışarıdan sürekli çizgisel ekonomi unsurlarına maruz kalacak olsalar da ekibin kendi iç süreçlerinde ve kararlarında risk almaktan çekinmeyen, farkını ortaya koyabilecek ve değişime açık bireylerden oluşması çok önemli.
• Yönetim Seviyesinde Döngüsellik
Motivasyon sorununa odaklanan bu stratejik hamle yöneticilerin ve yönetim süreçlerinin tamamıyla döngüsel ekonomi perspektifini öncelemesini öngörüyor. Sürdürülebilirlik anlayışının ekibin kalanına yayılması için böyle bir strateji büyük önem taşıyor.
• Döngüsel Yeterlilikler
Döngüsel ekonomiye dair bilgisi ve deneyimi olan iş gücü eksikliği yukarıdaki engellerin en büyüklerinden biri ve bu yüzden işletmelerin öncelikle kendi ekiplerini bu yolda eğitmesi dönüşüm süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi için fazlasıyla önemli.
Döngüsel ekonomiye geçiş her girişim ve girişimci için kalıplaşmış bir haritası olmayan farklı bir süreç olsa da çizgisel ekonomi alışkanlıklarının getirdiği problemlerin pek çoğu benzer etkilerde bulunuyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında, çizgisel ekonominin aksine, belli kuralları olmayan, inovasyon bazlı ve bir iş modelinin ötesinde bir düşünme mekanizması olarak kendini gösteren döngüsel ekonomiye geçiş girişimler için büyük önem taşıyor.
Daha fazlası için: https://apos.to/i/challenges-facing-startups